Saturday, February 17, 2007

Ay ve Ayse arzu etmis, buyrun hakkimdaki bilinmeyenler...


Sormus Ayse ve Ay , ben de dedim hay hay...
Evet , mumlama, mimleme , fisleme vesair isimler ile adlandirilan oyuna uzun bir sure once dahil olmusum, ancak simdi firsat bulabildim...

Iste hakkimda pek bilinmeyen bir kac sey...bunlari yazmak tabi komik ve ilginc oldu benim icin...biribrleriyle pek ilgileri yok ama beraberce yazdim...


Kirtasiye malzemelerine buyuk bir tutkunlugum vardir, bir magazaya girince hele de o reyona, renk renk pasteller, marker’lar, dolmakalemler, tukenmezler, kucuk defterler, renkli post-itler, bantlar, gunlukler, silgiler, beni kendimden gecirir…Tabi evde hatiri sayilir bir koleksiyonum var…Ama bunlari kullanmayi ve bitirmeyi de cok severim…

Dunyanin en daginik ve duzensiz insaniyim. Uclarda yasarim, evimin ya her yani topludur, ya da her yani berbattir, evde ya hic yemek yoktur, ya da 4-5 cesit super yemek vardir, bir gun cok kitap okurum, sonra uc gun hic okumam, 1 hafta boyu gezebilirim, sonra bir ay hic canim cekmez…Tabi bunlar anne olduktan sonra mecburen degismeye basladi

Bununla beraber cok titiz huylarim da vardir, mesela bir dizi 100 bolumlukse sadece eglence olsun diye asla gelisiguzel izleyemem. O dizinin butun bolumleri sirayla izlenecek…Oglumun oyuncaklari turlerine gore gruplara ayrilacak ve duzenli kutularinda duracak, birbirine karismayacak..vs…vs…

En buyuk hayallerimden birisi, Turkiyeyi kose bucak gezip, unlu olmadigi icin gizli sakli kalmis tarihi yerlerini ziyaret etmek, her ile, ilceye ugramak ve bunlari belgesel haline getirmek bir ani seklinde…

Hiperaktivite hastaligi diye uretilen durumun 14 tane belirtisi varmis, bugunlerde arastirinca cocuklugumda butun bu bleirtilerin bende oldugunu buldum. Ogretmenlerimin ve vatanimin insaninin her cocuga kendi ozellikleri icinde deger veren ve hareketliligi zeka beliritisi sayan anlayisi olmasaydi, simdi ben de basarili bir ogrenci olmak yerine uyusturucularla beyni dumura ugramis, Amerika’daki bir cok teshis “konulmus” cocuk gibi olacaktim…

Friday, February 09, 2007

Neden simdi Sezai Karakoc?

Uzun bir aradan sonra esimle yeni kesfettigimiz bir hazineyi paylasalim dedim, eminim ki cogunuz okumussunuzdur, ama bana Sezai Karakoc'u okumak hic nasib olmamisti. Birincisi en sik duydugum iki siiri Mona Rosa ve Ey Sevgili'den dolayi. Tuhaf bir sekilde bu siirler bana cok farkli gelmis, alisamamistim bir turlu uslubuna. Ikincisi ise ben Sezai Karakoc'un nesir yazdigini hic bilmiyordum. Ve gecenlerde Burc Fm de bir radyo programinda Sezai Karakoc'tan Kultur Bakanligi buyuk odulu almasi hasebiyle bahsedilen bir anekdot vardi. Arastirmaci soyle bir tesbitte bulundu:

"Gecen yuzyilda medeniyetimizin guclu felsefesini anlayamadigimi ve yasayamadigimiz icin Bati felsefesi karsisinda gucsuz kaldik, oyle hissettik, ve bu aydin ve mutefekkirlerimize de bile yansidi. Bunlarin arasinda uc isim vardi ki, bati medeniyetine, kulturu ve edebiyatina tamamen vakif olmuslar, fakat onunla olan fikir catismasindan galip cikarak kendi medeniyetimize olan inanclarini ve guvenlerini pekistirmisler ve bize de bunu muhtesem eserleriyle duyurmuslardir, bu isimler Nurettin Topcu, Necip Fazil ve Sezai Karakoc'tur. " Iste bu sozler beni vurdu ve hemen yine daha once okuyamadigim Nurettin Topcu'nun eserlerini de arastirmaya giristim Sezai Karakoc'la beraber...Neden mi benim icin cok onemliydi? Cunku Amerika'da yasayan biri olarak bu medeniyetin anlayis, dusunce yapisi ve hayat felsefesi ile fazlasiyla icli disli oluyoruz. Yasadigimiz gibi dusunmeye basliyoruz, en basit ornegi " Insan kendi fiilerini kendi yaratir" "hayat bir mucadeledir" vs gibi kavramlar bize yasam tarzi itibariyle sessizce veriliyor. Hayata ve insanlik macerasina dair batili aydinlarin soyledikleri mihenk tasimiz haline gelebiliyor. Iste Sezai Karakoc'u okumak, evrensel bir sekilde, butun insanliga hitap ederek insanoglunun macerasini cok dogru sekilde Islam medeniyetinin isiltili penceresinden gosteriyor...Aradigimiz sorulara cevap oluyor ve bize sunulan butun aciklamalarin ve hayati anlamlandirma claismalarinin cok otesinde orjinal, bizi kendimize getirip medeniyetimize olan inancimizi ve guvenimizi pekistiriyor...Ben su an itibariyle bir siir kitabini okudum ve su an Ruhun Dirilisi adli kitabini okuyorum, Baska Sezai Karakoc okumuslar ne derler acaba?